CSO & BSO Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası - Bilkent Senfoni Orkestrası Ortak Konseri

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası

CSO & BSO Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası - Bilkent Senfoni Orkestrası Ortak Konseri
24 Kasım 2023 Cuma Saat:20.00 CSO Ada Ankara Ana Salon

Şef: Michael Wendeberg
Solist: Sophie Dervaux “Fagot”
 
Program Notları:
                           Robert Schumann

                           Manfred Uvertürü, Op. 115
Romantik dönemin en önemli bestecilerinden biri olan Robert Schumann, 8 Haziran 1810 tarihinde Almanya’nın Zwickau şehrinde dünyaya gelmiştir. Küçük yaştan itibaren piyano eğitimi almış, müzik kariyerine de bir piyanist olarak başlamıştır. Kısa süre içerisinde besteciliğe olan ilgisi fark edilmiş, 16 yaşına geldiğinde ilk piyano eserlerini bestelemiştir. 1831 yılında elinden geçirdiği sakatlık üzerine piyanistliği bırakmış, tamamen bestecilik ve müzik eleştirmenliği üzerine yoğunlaşmıştır. 29 Temmuz 1856 tarihinde, yaşamı boyunca mücadele ettiği ruhsal hastalıkların etkisi altında hayatını kaybeden Robert Schumann, arkasında zengin bir piyano müziği, solo şarkı, senfoni, opera, koro eseri ve konçerto repertuarı bırakmıştır.

Schumann’ın, Lord Byron’ın 1817 yılında yayınladığı drama eserinden uyarladığı Manfred, Goethe’nin Faust’undan etkilenmiştir. Manfred, Bern Alplerinde yaşayan bir soyludur. Hayatının aşkı Astarte’nin ölümü üzerine, sebepsiz bir suçluluk duymaya başlar. Unutmak ve zihinsel olarak yaşadığı işkenceye son vermek için yedi ruhu çağırır. Maddi dünyanın çeşitli bileşenlerini yöneten ruhlar, geçmiş olayları kontrol edemez ve bu nedenle Manfred’in isteğini yerine getiremez. Manfred sonunda kendini ruhlardan arındırmaya ve ölüme teslim etmeye karar verir.

1844 yılından itibaren Faust üzerine çalışmalar yapan Schumann, tek opera eseri olan Genoveva’yı tamamladıktan hemen sonra Lord Byron’ın eserine bir müzik yazmaya karar vermiştir. 1848’in kasım ayında tamamladığı eserinin halka; opera veya melodram olarak tanıtılmaması gerektiğini, Manfred’in müzikli dramatik bir şiir olduğunu söylemiştir. Eserin prömiyeri 14 Mart 1852’de Leipzig’de, Schumann’ın şefliğinde yapılmıştır. Manfred üzerine çalıştığı yıllarda çeşitli ruhsal hastalıklarla mücadele eden Robert Schumann’ın, delilikten kurtulmayı başaramayan Manfred’e yakınlık duyduğu düşünülür. Bir mektupta eser hakkında arkadaşı Franz Liszt’e şöyle yazmıştır: “Daha önce hiçbir kompozisyona kendimi bu kadar sevgiyle ve güç harcamadan adamamıştım”. Ne var ki eserin uvertür dışındaki bölümleri, eserin ilk seslendirilişinden sonra rağbet görmemiş, Clara Schumann tarafından fazla şiirsel olduğu için halkın ilgisini çekmediği yorumu yapılmıştır. Manfred’in yalnızca uvertürü repertuarlarda kalıcı olmuştur.

Bu kasvetli eserde Schumann, kromatik dalgalanmalar, tutkulu melodiler ve ısrarcı ritimlerle, bir huzursuzluk atmosferi yaratır ve zihinsel işkence görmekte olan kahramanı anlatır. Eser forte (güçlü) bir şekilde başlar ve tüm orkestra ile birlikte giderek yükselir. Ardından ani bir şekilde kesilir ve obua hüzünlü temayı tanıtır. Diğer üflemeli çalgılar, kromatik bir inişle obuaya katılır ve ardından tüm orkestra müziği, istikrarın temeli olan ana tona taşır. Fakat kısa bir süre sonra yine kromatik dalgalanmalar, müziği belirsizliğe sürükler. Bu dalgalanmaların ardından eser doruk noktasına ulaşır ve ardından Manfred’in ölümün habercisi olan uzun bir koda ile sona erer. Eserin seslendirilme süresi yaklaşık 12 dakikadır.                       Ömer KARAKÜÇÜK

                       Johann Nepomuk HUMMEL
                       Fagot Konçertosu Fa Majör
1778 yılında Pressburg’ta (Bugün Bratislava) doğan Hummmel,müzik tarihinin çok önemli kişilerindendir. Onun özellikle piyano alanında gerek teknik gelişme, gerekse repertuvar yönünden önemi büyüktür. Hummel adı, bize hemen Mozart-Hummel-Czerny-Liszt zincirini hatırlatıyor. Çünkü bu kişiler birbirlerinin öğretmeni olarak müziğin, özellikle piyano müziğinin gelişmesindeki en büyük adlardır.
Viyana’da oturdukları iki yıl boyunca Mozart’tan ders alan Hummel dokuz yaşına geldiğinde aynı Mozart gibi bir harika çocuk olarak babasının gözetiminde Avrupa’yı dolaşıp piyano ile konserler ve resitaller vermeye başladı. Bir yıl Londra’da kaldı ve bu sürede Clementi’den ders aldı. Londra’da Haydn’ın bir sonatını çaldığında dinleyiciler arasında bulunan Haydn, onu bir deha olarak nitelemişti.Viyana’ya döndükten sonra, kompozisyon öğrenmeye başladı. Öğretmenleri büyük adlardı ; Schubert’in de öğretmeni olan Salieri, Beethoven’in de öğretmeni olan Albrechtsberger ve Haydn. Uzun süre konser turneleri ile Avrupa’da dolaşan Hummel, ünlü Esterhazy ailesinin müzik yöneticiliğini Haydn’dan devraldı ve bu görevi birkaç yıl sürdü. Hummel 1837 yılında Weimar’da öldü.
Piyano eserleriyle bir Piyano Ekolü oluşturan Hummel, yetiştirdiği büyük piyanistlerle de müzik dünyasına katkıda bulunmuştur. Bu piyanistler ; Czerny,Henselt ve Thalberg’tir. Piyano eserlerinin yanısıra Fagot, Trompet. Obua gibi çalgılar için de konçertolar yazmış olan Hummel, tüm eserlerinde 18.yüzyılın klasik stilini korumuştur. Fa Majör Fagot Konçertosu’nun kesin yazılış tarihi bilinmemekle birlikte, Joel Sachs’ın Hummel biyografisinde yaklaşık bir tarih olarak 1805 gösterilmiştir. Bu konçertonun Türkiye’de ilk seslendirilişiyse 6 Ocak 1995 yılında olmuştur.
Birinci bölüm, lirik bir açılış teması ile başlar. İkinci tema da orkestra tarafından sergilendikten sonra, sözü fagot alır. Birinci bölümde kadans yoktur. İkinci bölüm, ağır akışlı, duygulu bir Romanza’dır. İkinci bölüm için yazılmış pek çok “Cadenza” vardır. Eser, parlak, hızlı, tempolu bir Rondo ile sona erer.                             Nejat Başeğmezler

                         Richard Strauss
                         Domestik Senfoni Op.53
Richard Strauss 11 Haziran 1864 tarihinde Münih'te doğdu. Babası Münih Saray Orkestrası'nda birinci hornist olarak çalışan ve 1871 yılından itibaren akademi profesörü olan Franz Strauss'du (1822-1905) ve annesi Josephine (1838–1910) Münih'in en zengin ailelerinden bira imalatçısı Dynastie Pschorr ailesinin kızıydı. Ailenin müzikle ilgisinin çok olması nedeni ile Richard altı yaşında iken tek başına beste yapmaya başlamıştı. Münih orkestra şefi Friedrich Wilhelm Meyer'den bestecilik dersleri aldı. Hocasının yol göstermesi ve teşviki ile, başlangıçta yaptığı klavyeli çalgılar ve şarkı bestelerinden sonra, ilk büyük besteleri ortaya çıktı: Konser müzikleri, bir adet sonat, bir adet dört yaylı çalgı için eser, iki senfoni ve bir üflemeli çalgı serenadı. Strauss'un ilk resmi Opus 1 bestesi büyük orkestra için festival marşıydı ve bu marşı bestelediğinde Strauss on iki yaşındaydı. 1882 yılında Münih Üniversitesi'nde felsefe, sanat tarihi bölümüne başladı; fakat kısa süre sonra okulu bıraktı. 1882 yazında babasını Bayreuth Festivali'nde izledikten sonra müzisyen olmaya karar verdi. Daha 1883 yılında ilk eseri, diğer müzisyenlerin yanı sıra, Münih Saray Orkestrası şefi Hermann Levi tarafından Münih'te çalındı. 1883 yılında Dresden ve Berlin'e sanatsal bir gezi için gitti. Bu seyahati esnasında, yol göstericisi ve hocası olan Meininger Saray Orkestrası şefi ve yönetmeni Hans Bülow gibi önemli şahsiyetlerle tanıştı. Hans Bülow genç besteciyi kendi eserlerinden birisinin orkestra şefliğini yapması konusunda cesaretlendirdi ve Kasım 1884'te genç Strauss'u orkestra şefi olarak Meininger'e getirdi. Kısa bir süre sonra Bülow görevi bıraktığında, Strauss kısa bir zaman için onun yerine geçti. Meiningen'de Johannes Brahms'la tanıştı. Meiningen'de Wagner'in koruyucusu Julie Ritter'in oğlu ve Richard Wagner'in kuzeni Franziska Wagner ile evli olan, birinci kemancı Alexander Ritter ile arkadaş oldu. O güne kadar Robert Schumann veya Brahms stilinde besteler yapan Strauss, Wagnerci Ritter'lerin etkisi ile Wagner'e yöneldi ve Franz Liszt'in senfonik şiirlerini Wagner'in orkestra stili ile çalmayı denedi. Naziler tarafından işgal altındaki Polonya'nın, daha sonra Nürnberg mahkemeleri'nde suçlu bulunarak, 1946'da idam edilen genel valisi Hans Frank için, 1943 yılında, sözlerini kendisi yazdığı bir teşekkür şarkısı besteledi. Ağustos 1944 tarihinde, II. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru, Hitler tarafından "Doğuştan Yetenekliler Listesi"ne alındı. Ayrıca "Özel Liste"'ye en önemli üç müzisyen statüsünde alındığı için tüm askeri yükümlülüklerinden kurtulmuştu. Son yılları hastalıklar ve kaplıcalarda kalmakla geçti. Garmisch'teki evine çekildi. Savaşın sonlarına doğru, geçici olarak İsviçre'ye gitti. 1949'da Garmisch'e geri döndü. Son bestelerinden Metamorphosen für Streichorchester 25 Ocak 1946'da Zürih'te prömiyer yaptı. Yaşamını konu alan bir film için, 1949'da Münih Radyo Evi'nde orkestra şefi değneğini son defa eline aldı. 8 Ağustos 1949'da Garmisch'te öldü ve Garmisch-Partenkirschen mezarlığına defnedildi.

Senfoninin ilk gösterimi 21 Mart 1904'te Carnegie Hall'da Strauss'un Wetzler Senfoni Orkestrası'nı yönetmesiyle yapıldı. Bu performansın enstrümanları: 3 flüt, 1 pikolo, 2 obua, 1 obua; 1 İngiliz kornosu, 3 klarnet, 1 D klarnet, 1 bas klarnet, 1 soprano saksafon, 1 alto saksafon, 1 bariton saksofon, 1 bas saksofon, 4 fagot, 1 kontrfagot, 9 korno, 4 trompet, 3 trombon, 1 tuba, timpani, perküsyon (glockenspiel, üçgen, tef, ziller, bas davul), 2 arp, 26 keman, 10 viyola, 10 çello ve 8 kontrbas enstrümanlarından oluşur.
Uvertür 4 bölümlüdür diyebiliriz:
I. Introduction (Giriş)
II. Scherzo (Neşeli) – IIII. Allegro moderato (orta derecede hızlı)
IV. Adagio (Yavaş)
V. Finale (Son kısım)
Strauss, bu eserinde evlenene kadar çektiği sıkıntının biteceğini, beklemesini ve sonrasında hayatının nasılda peri masalı gibi olacağını yansıtmayı tercih eden nadir besteciden biridir ve belkide onun bu eserini en çok öne çıkaran da budur. Fahriye Nazlı AKSU
Bilet Al